Prof. Dr. Sibel Ertek Yalçın, Ankara’da ilk, orta ve lise öğrenimlerini tamamladıktan sonra sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce)’nden 1999 yılında mezun olmuştur.
2000-2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde İç Hastalıkları Uzmanlığı ihtisası görmüş, Dahiliye uzmanı olarak Ankara ve Başkent Üniversitelerinde Nefroloji Bilim Dallarında böbrek yetmezliği, diyaliz ve böbrek nakil hastalarını tedavi etmiştir.
2005-2006 yıllarında İtalya Bologna Üniversitesi’nin proje yarışmasında birincilik kazanarak Bologna Üniversitesi bursu ile Bologna Üniversitesi İç Hastalıkları, Hipertansiyon-Hiperlipidemi ve Ateroskleroz Departmanında çalışmış, bilimsel yayınlar yapmıştır.
Endokrinoloji, hormonlarımızın yapım ve salgılanmasından sorumlu olan endokrin sistem ve bu sistemin hastalıklarıyla ilgilenen bir tıp bilimidir.
En çok karşılaşılan endokrin hastalıklarının başında Diyabet ve Tiroid hastalıkları gelir. Bunun dışında Kolestrol ve Lipid Profili Bozukluklukları, Hipertansiyon, Cinsiyet Hormonları ve Böbrek Üstü Bez Hormonları gelir.
Diğer ilgilenilen konular ise;
Tiroid bezinin az çalışması sonucu tiroid hormonlarının olması gerken düzeylerin altında olmasına “hipotiroidi” denir. Hipotiroidi, halsizlik, yorgunluk, kabızlık, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, depresyona benzer ruh hali ve isteksizlik, kadınlarda adet düzensizliği ve düşükler gibi sorunlara yol açabilir.
Tiroid bezinin büyümesine ‘’guatr’’denir. Ama tiroid bezi büyürken dışarı doğru değil de göğüs kemiğinin arkasına, aşağı doğru büyürse buna ‘’iç guatr’’ denir. İç guatr olduğu zaman hasta tiroidinin büyüdüğünü aynada veya kendiliğinden anlamayabilir, dışarıdan bakanlar da farketmeyebilir. Bu nedenle tiroid muayenelerinin check-up sırasında doktorunuzca yapılması uygun olur.
Diyabet riskiniz önceden tespit edilir ve gerekli önlemler alınıp takip edilirseniz tip 2 diyabete genetik yatkınlığınız olsa bile diyabeti önlemek mümkündür. Tip 2 diyabet riskinin hesaplanması için yaşınız, boy ve kilonuz, fiziksel aktivite miktarınız, yeme alışkanlıklarınız, kan tetkikleriniz gibi birkaç parametreyi doktorunuz değerlendirerek size yardımcı olabilir. Tip 1 diyabetin önlenmesi henüz mümkün değildir.
İnsülin kullanan herkes tip 1 diyabet hastası değildir. Tip 1 diyabet insülin salgılayan pankreas hücrelerinin eksikliği, insülin salgılamaması sonucu ortaya çıkan ve tanı konduğu andan itibaren sadece insülin kullanılarak tedavi edilebilen, genellikle çocukluk veya genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan, tip 2 diyabetten faklı bir hastalıktır. Obezite ile ilişkisi yoktur.
İnsülin bağımlılık yapan bir ilaç değildir, vücudumuzun kendi ürettiği bir hormondur. İnsülin kullanımı sadece tip 1 diyabetle sınırlı değildir, tip 2 diyabette de insülin kullanmanın zorunlu olduğu durumlar vardır. İnsülin başlanan tip 2 diyabet hastalarının bir kısmı pankreas rezervleri yeterli ise uygun koşullarda tekrar tablet kullanımına dönebilirler.
Tip 1 diyabet insülin hormonunun eksikliğinde, tip 2 diyabet ise insülinin etkisine direnç nedeniyle insülinin yeterli çalışamaması sonucu oraya çıkan hastalıklardır. Bitkisel destek tedaviler insülin direncini azaltmada ilaçlar kadar başarılı değillerdir, bazıları ilaçların etkisine yardımcı olacak şekilde hastalar tarafınca kullanılabilir. Ancak insülinin yerine geçebilecek bitkisel bir tedavi yoktur.
Polikistik over sendromu, menstrüasyon düzensizlikleri, akne, vücutta kıllanma artışı gibi belirtilerle ortaya çıkan, over (yumurtalık) düzeyinde insülin direnci ve hormonal dengesizlikler nedeniyle gelişen bir hastalık tablosudur ve bulguların şiddeti ve laboratuvar sonuçları her hastada aynı olmayabilir. Hastalığın tedavisinin muayene ve tetkik sonuçlarınızla beraber yapılacak bir değerlendirme sonunda düzenlenmesi gerekir.
Mustafa Kemal Mahallesi 2120. Cadde 2156. Sokak Casanita Plaza No: 20 ÇANKAYA/ANKARA
info@drsibelertekyalcin.com